DOĞRU KİTABI DOĞRU YÖNTEMLE DOĞRU ANLAMAK
Konuşma dilinde rahatlıkla anlaşılabilecek vurgu ve tonlamaların, jest ve mimiklerin yazı dilinde kullanımı iletişimi olmayacak yerlere sürükledi.
Allah Teâlâ evreni ve içindeki canlıları yaratırken onları dünya yaşamına elverişli hale getirmiştir. Onlara bir takım özellikler ikram etmiş, her canlıyı yaşamını idame ettirebilecek bir takım yetilerle donatmıştır.
Takdir edersiniz ki insanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliklerin başında “nesneleri akıllıca kullanabilme ve diğer insanlarla mantıklı iletişim kurabilme” yetisi gelir. İnsan, fikir yürüten, eşyaları işine yarar hale getiren ve diğer insanların kullanımına sunan bir canlıdır. Hal böyleyken her canlı gibi insan da doğumundan yaşamının sonuna kadar sürekli çevresiyle iletişim/etkileşim halinde olmak zorundadır. İnsan, diğer canlılar gibi sadece yaşamanı devam ettirebilmek için iletişim kuran bir canlı değildir. Etkili ve mantıklı iletişim kuran, duygu ve fikirlerini aktaran, çevresinde gördüğü kusurları gidermek için karşı fikir üreten, yaratılışa uygun olmayan eylemlere karşı mantıklı tepki veren (temiz fıtratını koruyabildiği takdirde) bir canlıdır.
Giriş bölümünden anlaşıldığı gibi bu yazımızda “insan ve iletişim” konusuyla örüntülü olan “anlama ve anlaşma” konusunu incelemeye çalışacağız. Çabalarımızın karşılığını yalnız Allah’tan bekleriz.
Ahmet Numan Sakal’ın kaleme aldığı bu yazı, Kitap ve Hikmet dergisinde 27. Sayı 7. Yıl Ekim, Kasım, Aralık 2019 tarihinde yayımlanmıştır.
Yazıyı görüntülemek için linke tıklayın: ahmet-numan-sakal-kh-27-sayi-dogru-kitabi-dogru-yontemle-dogru-anlamak