NAMAZ HEP AYNI NAMAZ

Kur’an-ı Kerim’de çeşitli türevleri ile birlikte birçok ayette geçen salât/ salavât; ‘dua etmek’, ‘arındırmak/tezkiye etmek/bağışlamak’, ‘ibadet yerleri’ gibi anlamlarının yanı sıra genelde terim olarak yani “namaz” anlamında kullanılmıştır.

Namaz kitaplardan okunarak değil de daha çok, kılanlardan görülerek öğrenilen müstesna bir ibadettir. Hiç namaz kılmayanlar bile namazın şekil ve şemailini, rükûunu, secdelerini yani nasıl kılınacağını bilirler. Çünkü öyle veya böyle evde, okulda, televizyonda, bir iki kez bile olsa gidilen camide namaz kılanlara denk gelinmiş, bu konuda bilgi edinilmiştir.
Üstelik bu ibadet her yerde ve herkesçe aynı şekilde ve aynı rekât sayıları ile kılınmaktadır. Yani hiçbir zaman sabah namazının farzı 3, akşamın farzı 4 rekât olarak kılınmadığı gibi hiçbir rekâtta birden fazla rükû ve sadece bir secde yapılmaz. Dünyanın her yerinde Müslümanlar sabah namazının farzını 2, akşamın 3, öğle, ikindi ve yatsının farzlarını ise 4 rekât olarak kılarlar. Her rekâtta sadece bir rükû, iki de secde yaparlar. Tekbirle namaza durup selamla namazdan çıkarlar. Fıkıh ve ilmihal kitaplarında namazın kılınışına dair bazı farklılık ve görüş ayrılıkları bulunsa da namazın kılınışı hep bu bahsettiğimiz şekildedir. Yani ellerin kaldırılması, bağlanması veya bağlanmaması, tahiyyatta işaret parmağının kaldırılması, oturuşun şekli vs. gibi hükmü ancak müstehap derecesinde olan küçük meseleler bir kenara bırakılacak olursa namazı namaz yapan ana unsurlarda bir ihtilaf yoktur.

Yazının tamamını görüntülemek için linke tıklayın: yahya-senol-kh-31-sayi-namaz-hep-ayni-namaz

Dr. Yahya ŞENOL

Yayımlandığı Yer: Kitap ve Hikmet Dergisi, Ekim – Aralık 2020, Sayı: 31, s. 32-37