KÜSKÜNLERİ BARIŞTIRMAK
Yüce Rabbimizin kendi dinine isim olarak verdiği İslam kelimesinin bir anlamı da barıştır.
“Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve bilgisizlerden yüz çevir ” ayeti ile ifade edilen affetme ve hoşgörü kavramı, İslam dininin temel esaslarından biridir. (A’raf Suresi 7/ 199)
Allah’a teslim olan müminlerin barış içerisinde yaşamaları ve küskünlük gibi davranışlardan da uzak durmaları, islama olan bağlılıklarından gelmektedir. Zira müminlerin İslam etrafında birleşmeleri, ilahi ilkeleri yaşamalarına bağlıdır. Onun için Ayet-i kerimede:
“Müminler ancak kardeştirler. Öyle ise kardeşlerinizin arasını düzeltin Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin buyrulmuştur. (Hucurat Suresi 49/ 10).
Merhamet, şefkat hoşgörü ve barışın yaşanabileceği tek yol, İslam kardeşliği yoludur. Kardeşliğimizi pekiştirip, yüreklerimizi birleştirmek suretiyle iş ve ibadetimizi kolayca yapmamız,sulhu salah içinde yaşamamızla mümkündür.
İnanç bakımından kardeş olan müminler arasındaki anlaşmazlıkların,barışla bitirilmesi, o çevrede bulunan müminler için dini bir sorumluluk sorumluluktur. Bu sorumluluğu her mümin yüreğinde hissetmelidir. Zira bizim dinimiz, bağışlayıcı olmayı, iyi davranışlarda bulunmayı, güzel söz söylemeyi ve barış içerisinde yardımlaşmayı emretmektedir.
Eğer biz mümin isek, bu emri kabul etmek zorundayız. Bir mümin, uçakla kuşlar gibi uçmayı, denizde balıklar gibi yüzmeyi, müzikte bülbüller gibi ötmeyi öğrendiği halde, İslam’ın kardeşliğe verdiği sevgi duygusunu öğrenemedi ise, vay onun haline. Müminler birbirlerine karşı hata yapmış olabilirler. Ama o hatadan dolayı imanından gelen kardeşlik duygusunu asla silemezler. Çünkü o duyguyu müminin kalbine Yüce Rabbimiz yerleştirmiştir. Onun için barış duygusu, kalpte verilen hükümlerin en güzelidir.
Sevgili peygamberimiz hadis-i şeriflerinde:
“Kin gütmeyin birbirinize haset etmeyin küsüp sırt çevirmeyin. Ey Allah’ın kulları kardeş olun! Bir Müslüman’ın din kardeşiyle üç günden fazla dargın durması helal değildir. Birbiriyle küsenler içinde en hayırlı olan, ilk defa selam verip barışandır.” Buyurmuştur. (Buhari edeb Müslim Bir, Tirmizi Bir)
Bunun devamı olan hadis-i şerifte ise,
“Küskünlerden biri selam verir, diğeride selamı alırsa, barışmanın sevabını birlikte kazanırlar. Almazsa günahı (almayana) yüklenir, selam veren günahtan kurtulur” buyrulmuştur. (Ebu Davud Edep)
Küskünlerin barışması, İslam kardeşliğine, kaynaşmaya, yardımlaşmaya, muhabbet ve sevgiye vesile olacaktır. Kin ve düşmanlık ise, insanları cehenneme doğru sürükleyen çirkin yoldan başka bir şey değildir. Onun için Müminler birbirleriyle iyi geçinir, kimseye sıkıntı verecek davranışta bulunmaz, kalb kırmaz gönül incitmez, başkalarından gelecek eziyetlere de sabırla katlanırlar.
Ali KARA
Emekli Müftü