Author: Zeki Bayraktar

ZEKÂT VERİLİR Mİ? ALINIR MI?

Onların mallarından sadaka al ki, bununla kendilerini hem temizler hem arındırırsın. Doç, Dr. Zeki Bayraktar’ın kaleme aldığı bu yazı, Kitap ve Hikmet dergisinde 13. Sayı 4. Yıl Nisan, Mayıs, Haziran 2016 tarihinde yayımlanmıştır. Yazıyı...

MÜSLÜMAN RAHİPLER!

Kur’an, ahbar ve ruhbanın çoğunun insanların mallarını haksız yere yediğini ve onların Allah’ın yolundan alıkoyduğunu bildiriyor. Doç. Dr. Zeki Bayraktar’ın kaleme aldığı bu yazı, Kitap ve Hikmet dergisinde 12. Sayı 3. Yıl Ocak, Şubat,...

ALLAH RIZASI İÇİN ŞİRK KOŞANLAR

“Allah rızası için yapıyorum.” demek veya “İmanım emrettiği için böyle yapıyorum.” demek sadece bir iddiadan ibarettir. Doç. Dr. Zeki Bayraktar’ın kaleme aldığı bu yazı, Kitap ve Hikmet dergisinde 11. Sayı 3. Yıl Ekim, Kasım,...

ORUÇLU HASTALAR İÇİN BAZI TIBBÎ ÖNERİLER

Oruç, tan yerinin ağarmasından güneşin batmasına kadar yeme, içme ve cinsel ilişkiden (ibadet niyetiyle uzak kalmaktır. Orucun farz kılındığını ve hangi hallerde ertelenebileceğini bildiren ayetler şöyledir:  Ey inananlar! Oruç size sizden öncekilere farz kılındığı...

AYETLER BÜTÜNLÜĞÜNDE ŞEFAAT KAVRAMI

Kur’ân’ın şefaat kelimesine yüklediği manalar şu ayetlerden anlaşılabilir: Kim güzel bir işe aracılık/şefaat ederse, o işin sevabından ona bir pay vardır. Kim kötü bir şeye aracılık/şefaat yaparsa, o kötülükten de ona bir pay vardır....

ECDADI/ATALARI ÜZERİNDEN ALLAH’A DİN ÖĞRETENLER!

Görüldüğü üzere sapıttığı halde kendisini hidayette zanneden insanlar Kur’an’a inanmadıkları için değil Kur’an’dan uzaklaştıkları/Kur’an’a şaşı baktıkları için büyük bir savrulma yaşar ve bu kadar haddini aşar. Doç, Dr. Zeki Bayraktar’ın kaleme aldığı bu yazı, Kitap...

EBU HANİFE “HANEFΔ MİYDİ?

Hicri 80-150 yıllarında yaşayan Ebu Hanife hiçbir zaman mezhep kurma amacı gütmemiştir. Bu nedenle Ebu Hanife ve talebeleri için kelimenin gerçek anlamı itibariyle “mezhep kurucusu” nitelemesi yapılamaz. Doç. Dr. Zeki Bayraktar’ın kaleme aldığı bu...

RASUL’Ü NASIL ÖRNEK ALMALIYIZ?

Bir sözün din konusunda bağlayıcı olabilmesi için bu sözün mutlaka Rasul Muhammed tarafından beyan edilmiş olması gerekir (Nebi değil Rasul tarafından). Çünkü dinin mutlak sahibi Allah’tır ve Allah bütün emirlerini elçisi Rasul Muhammed vasıtasıyla...