BEDİR SAVAŞI VE KADER
Her şeyin kaderini /ölçüsünü belirleyen Allah, elbette hayrın da şerrin de kaderini /ölçüsünü belirlemiştir. Buna inanmayan kişi, Müslüman olamaz.
Kader, bir şeyin değerini, özelliklerini ve sınırlarını gösteren ölçüdür. Allah Teâlâ şöyle buyurur:
“Biz, yarattığımız her şeyi bir kadere /ölçüye göre yaratırız.” (Kamer 54/49)
“Bütün yetkileri elinde tutan Allah, her türlü iyiliğin kaynağıdır. Her şeye bir kader /ölçü koyan, ölümü ve hayatı yaratan O’dur. Bunlar, hanginiz daha güzel iş yapacak diye sizi yıpratıcı bir imtihandan geçirmesi içindir. Daima üstün olan ve kusurları örten O’dur.” (Mülk 67/1-2)
Allah, sistemini imtihan için kurmuş, bunun bir bilgi imtihanı değil, cihad ve sabır imtihanı olduğunu bildirmiş, bu sebeple kimin başarılı olacağını önceden bilmediğini şöyle açıklamıştır:
“Şurası kesin ki içinizden cihad edenleri ve sabırlı / kararlı davrananları bilinceye ve gerçek yüzünüzü ortaya çıkarıncaya kadar sizi zorlu bir imtihandan geçireceğiz.” (Muhammed 47/31)
“Yoksa Allah içinizden cihad edenleri bilmeden, sabredenleri de bilmeden Cennet’e gireceğinizi mi hesap etmiştiniz!” (Âl-i İmrân 3/142)
Cihad, düşmanın, şeytanın ve arzuların baskısına var gücüyle direnmektir. Sabır ise şartlar ne olursa olsun kararlı davranıp duruşunu bozmamaktır. Duruşunu bozmadan yoluna devam etmek, cihadı da içerdiği için Kur’an’da daha çok sabırlı olmaya vurgu yapılır. İmtihanı, doğruları ilk sıraya alanlar kazanır. Menfaatlerini ilk sıraya alanlar ise imtihanı kaybederler. İnsan ve cin şeytanları, doğru yolun üstünde oturur, zihinleri karıştırarak insanları o yoldan uzaklaştırmaya çalışırlar. Bu, herkesin yapabileceği bir iş değildir.
İsrailoğulları, kendilerine en çok nebî ve kitap gönderilen toplum olduğu için âyetleri çarpıtmayı en iyi bilenler onlardan çıkar. Nebîmiz hayatta iken Medine’de, âyetleri çarpıtan Yahudi münafıklar vardı. Allah Teâlâ, onları bize şöyle tanıtmıştır:
“Şimdi bunların (bu Yahudilerin) size inanıp güvenmelerini mi bekliyorsunuz? İçlerinden bir takımı Allah’ın sözünü (Kur’an’ı) dinliyor, akıllarına da yatıyor, sonra onu tahrif ediyorlar/anlamını çarpıtıyorlar. Bunu bile bile yapıyorlar.
Prof. Dr. Abdulaziz Bayındır
Yayımlandığı Yer: Kitap ve Hikmet Dergisi, Ocak-Şubat-Mart 2020, Sayı: 28, s. 4-19
Yazıyı görüntülemek için linke tıklayın: abdulaziz-bayindir-kh-28-sayi-bedir savası-ve-kader