Ekonomi’de Geçen Hafta (5.11-11.11)
Genel olarak yurtdışı gündemin etkin olduğu bir haftayı geride bıraktık. Ana başlıklar olarak söylemek gerekirse; İran’a uygulanan yaptırımlar, Amerika’daki ara seçimler ve FED (Amerika Merkez Bankası) tutanaklarının açıklanması gibi ana başlıkların uluslararası piyasalara ve dolayısı ile Türkiye piyasalarına olan etkilerini gözlemledik.
İran yaptırımları konusunda beklendiği gibi Türkiye muafiyet tanınan 8 ülkeden bir tanesi oldu. Ancak Enerji Bakanımızın açıklamaları ile Tüpraş’a tanınan bu muafiyetin %25 ile sınırlı olduğunu öğrendik. Bu muafiyetin tüm ülkeler için 180 gün ile sınırlı olduğunu tekrar hatırlatayım.
Rıza Sarraf davasına bakan Amerika’daki Güney Bölge Mahkemesi’nin Halk Banka’sını incelemeye başladığı yönünde bir takım haberler var. Aynı mahkemenin Trump’ın Rusya ilişkilerini soruşturduğunu hatırlamakta fayda var. Yakından takip etmemiz gereken bu durumun Türkiye’nin Rahip Brunson’ı serbest bırakmasının ardından beklediğim Halk Bankası jestini etkileyip etkilemeyeceği.
Amerika’da ara seçimler yapıldı. Trump daha önceki makalemde öngördüğüm üzere Temsilciler Meclisi’ndeki çoğunluğu kaybetti. Senato’da ise sandalye sayısını 2 tane artırdı. O yazımda bu durumun Türkiye ve dünya açısından olası sonuçlarına değinmiştim.
FED tutanaklarına baktığımız zaman 2018 yılının 4 faiz artırımı ile tamamlanacağını 2019 yılında ise 3 faiz artırımı daha olacağını görebiliyoruz.
Bu gelişmelerle beraber doların hafta içinde 5.30 ile 5.50 arasında hareket ettiğini gördük. Halk Bankası ile ilgili pozitif bir gelişme olmadığı ve genel anlamda beklenti dışı bir olumsuzluk yaşanmadığı takdirde yıl sonuna kadar bu bandın korunacağını, Halk Bankası ile ilgili olumlu bir gelişme olduğu takdirde kurun 5 seviyesine çekileceğini düşünüyorum. 5.50 seviyesinin yukarı doğru kırılması durumunda çok dikkatli bir şekilde gelişmeleri izlememiz gerekiyor.
CDS tarafında 6 puanlık bir düşüş ile 369 seviyesi ve yine 10 yıllık faizlerde ise %16.5 seviyesi görülüyor. Görülen yüksek seviyelerden gelinen bu noktaları pozitif olarak değerlendirirken hala CDS ve faizlerimizin çok yüksek olduğunu belirteyim.
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s bu hafta içinde ekonomimiz ile ilgili bazı değerlendirmeler yaptı. Bu değerlendirmelerde dikkat çeken nokta 2019 yılının ilk yarısında ekonomimizin küçülmesini beklemeleri ve sonuç olarak 2019 yılı genelinde %2’lik bir küçülme beklentileri. Ben bu yorumu gerçekçi bulmuyorum ve Yeni Ekonomi Programı’nda açıklanan %2.3 büyüme beklentisini ise daha gerçekçi buluyorum. Ancak gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında bilinmeyenlerin önümüzdeki yıl için oldukça fazla olduğunu aklımızda tutmamız lazım.
Son olarak bir yatırım kuruluşu olan Credit Suisse yıl sonu Dolar kuru hedefini 5.10 seviyesine çekti. Az önce belirttiğim gibi Halk Bankası ile ilgili olumlu bir gelişme veya öngöremediğim başka bir olumlu gelişme olmaz ise bu 5.10’luk öngörüyü de çok gerçekçi bulmuyorum.
Ömer Mahmut Kuzanlı