MİSYONERLERİN TANRI VE SEVGİ RETORİĞİ BAĞLAMINDA İSLAM’A SALDIRILARI

Bugün özellikle misyonerler çeşitli vesilelerle, İslam’da tanrı korkusundan bahsedildiğini, Hristiyanlıkta ise tanrının iyi-kötü ayırt etmeksizin herkesi sevdiğini ileri sürüp, İslamın korku, Hristiyanlığın ise sevgi dini olduğunu insanlara söylüyorlar. Böylece insanları İslam’dan soğutup, Hristiyanlığa yönlendirmeyi amaçlıyorlar.

Hristiyanlar kendi kitaplarını bir bütünlük içerisinde okumadıklarından dolayı yanlış yorumlar yapıyorlar. Onların tanrı ve sevgi hakkında söyledikleri, insanların gözünü boyamaktan başka bir şey değil. Üstelik İslam hakkındaki söylemleri de son derece yanıltıcı ve gerçeği yansıtmıyor.

Öncelikle Kitab-ı Mukaddese bakıldığında tanrı, onu sevenleri sever, sevmeyenleri cezalandırır.

“Seni Mısır’dan, köle olduğun ülkeden çıkaran Tanrın Rab benim. “ ‘Benden başka tanrın olmayacak. “ ‘Kendine yukarıda gökyüzünde, aşağıda yeryüzünde ya da yer altındaki sularda yaşayan herhangi bir canlıya benzer put yapmayacaksın.  Putların önünde eğilmeyecek, onlara tapmayacaksın. Çünkü ben, Tanrın Rab, kıskanç bir Tanrı’yım. Benden nefret edenin babasının işlediği suçun hesabını çocuklarından, üçüncü, dördüncü kuşaklardan sorarım.  Ama beni seven, buyruklarıma uyan binlerce kuşağa sevgi gösteririm.” Tesniye 5:6-8.

Yine başka bir bölümde tanrının kötü insanlardan tiksindiği, sadece doğru insanları sevdiği yazıyor:

“Rab kutsal tapınağındadır,  O’nun tahtı göklerdedir,  bütün insanları görür,  herkesi sınar.  Rab doğru insanı sınar,  kötüden, zorbalığı sevenden tiksinir.  Kötülerin üzerine kızgın korlar ve kükürt yağdıracak, paylarına düşen kâse kavurucu rüzgar olacak.  Çünkü Rab doğrudur, doğruları sever; Dürüst insanlar O’nun yüzünü görecek.” Mezmurlar 11:4-7.

Tanrının sevgisini kazanmanın yolu kötülüklerden uzak durup iyilik yapmaktır:

Kötülükten kaç, iyilik yap; sonsuz yaşama kavuşursun. Çünkü Rab doğruyu sever, sadık kullarını terk etmez. Onlar sonsuza dek korunacak,

“Kötülerin ise kökü kazınacak.” Mezmurlar 37:27.28.

Yine bir başka bölümde tanrının doğruluğu sevdiği, kötülükten ise nefret ettiği bildirilmektedir:

“Ey Tanrı, tahtın sonsuzluklar boyunca kalıcıdır. Krallığının asası adalet asasıdır. Doğruluğu sever, kötülükten nefret edersin…” Mezmurlar 45:6,7.

Kitab-ı Mukaddes’te Tanrı ve sevgi vurgusu yapıldığı gibi tanrıdan sürekli korkmak gerektiğinden de bahsedilir:

“Birbirinize haksızlık yapmayacak, Tanrınız’dan korkacaksınız. Tanrınız Rab benim.” Levililer 25:17.

“Yaşamınız boyunca siz, çocuklarınız ve torunlarınız, size verdiğim bütün kurallara, buyruklara uyarak Tanrınız Rabten korkun ki, ömrünüz uzun olsun.” Tesniye 6:2.

Tanrınız Rabten korkacaksınız; O’na kulluk edecek ve O’nun adıyla ant içeceksiniz.” Tesniye 6:13.

“Sürekli üzerimize iyilik gelmesi ve bugün olduğu gibi sağ kalmamız için Tanrımız Rab bütün bu kurallara uymamızı ve kendisinden korkmamızı emretti.” Tesniye 6:24.

İsa aleyhisselam da insanlara Allah’tan korkmalarını tebliğ ediyordu:

“Siz dostlarıma söylüyorum, bedeni öldüren, ama ondan sonra başka bir şey yapamayanlardan korkmayın. Kimden korkmanız gerektiğini size açıklayayım: Kişiyi öldürdükten sonra cehenneme atma yetkisine sahip olan Allah’tan korkun. Evet, size söylüyorum, O’ndan korkun.” Luka 12:4,5.

Yine mevcut İncillerin içerisinde İsa aleyhisselamın da bizzat Allah’tan korktuğunu öğreniyoruz:

“Mesih, yeryüzünde olduğu günlerde kendisini ölümden kurtaracak güçte olan Tanrı’ya büyük feryat ve gözyaşlarıyla dua etti, yakardı ve Tanrı korkusu nedeniyle işitildi.” İbraniler 5:7.

Misyonerler gerçekten samimi olsalar kendi kutsal metinlerinde tanrı sevgisi ve korkusu hakkında söylenenlerle Kur’an’da yazanlar arasında bir fark olmadığını görürlerdi. Ancak onların yaptıkları gerçeği olduğundan farklı gösterip, ahlak dışı bir tebliğ yolu izlemektir.

Onlarca Kur’an ayetinde Allah Teâlâ, sevgisine dikkat çekmekte ve merhametinin sınırsızlığını açıklamakta ve insanları hatalarından vazgeçip, doğru ve iyi olan işler yapmaya davet etmektedir.

“Allah yolunda harcama yapın da kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Güzel davranın. Allah güzel davrananları sever.”  (Bakara 2/195).

“(Onlar ki) bollukta ve darlıkta hayra harcayan, öfkelerine hakim olan ve insanların kusurlarına bakmayanlardır. Allah, güzel davrananları sever.” (Âl-i İmran 3/134).

“Yalan için kulak kesilir, boyuna haram yerler. Sana başvururlarsa ister aralarında hakem ol, ister ilgilenme. Onlarla ilgilenmezsen sana bir zarar veremezler. Eğer hakem olursan aralarında hakça hüküm ver. Allah, adil davrananları sever.”  (Maide 5/42).

“Hayır! Kim sorumluluğunu yerine getirir ve kendini bozmazsa bilsin ki Allah, kendini bozmayanları sever.”  (Âl-i Imran 3/76).

“Orada asla namaza durma. Senin namaz kılmana layık olan Mescit ilk günden itibaren takva temeli üzerine kurulmuş mescittir. Orada temizliği seven adamlar vardır. Allah, tertemiz olanları sever.” (Tevbe 9/108).

Kur’an’da Allah’ın isimlerinden bir tanesi de “Sonsuz sevgi sahibi” manasındaki “Vedud”tur.

“Bağışlaması çok, sevgisi sonsuz (Vedud) olan odur.” (Burûc 85/14).

Kur’an’a göre Allah, kötülük yapan ve buyruklarının dışına çıkanları cezalandırır. Zaten bundan dolayı bizler de O’nun suçları cezasız bırakmayacağını aklımızdan çıkarmamalı ve O’ndan korkmalıyız.

Size o sözü söyleyen şeytan, sizi kendi yandaşları ile korkutuyor. İnanıp güveniyorsanız onlardan korkmayın, yalnızca benden korkun.” (Âl-i İmran 3/175).

Kur’an’a göre sevgi Allah’ın isimlerinden bir tanesidir. Ancak Allah’ın sonsuz sevgisi onun buyruklarına uyan ve iyi işler yapan kulları içindir. Allah, yalnızca kendisinden korkanları sever. Allah’tan korkanlar, onun sözünü dinler, emirlerini tutar ve şeytanların peşinden gitmezler. Şeytanın peşinden gidenler cezayı hak ederler. Kur’an’ın bu öğretileri ile kendisinden önceki kitapları da tasdik etmektedir. İslam’ı korku dini gibi göstermeye çalışanlar gerçekleri gizleyip, insanları aldatmaya çalışmaktan başka bir şey yapmıyorlar.

Vedat Yılmaz’ın kaleme aldığı bu yazı, 04.06.2017 tarihinde www.suleymnaiyevakfi.org sitesinde yayımlanmıştır.