ÖLÜME HAZIRLIK
“Eğer ölüm doğru bir vaat ve herkes için geçerli bir gerçek olmasaydı ve arkada kalan, önden gidene hiç kavuşmayacak olsaydı ey İbrahim, biz şu anda duyduğumuzdan çok daha büyük bir üzüntü çekecektik.”
“Ölümü ve hayatı yaratan odur. Bunlar, hanginiz daha güzel iş yapacak diye sizi yıpratıcı bir imtihandan geçirmek içindir…” (Mülk 67/2) diye buyuran Allah, ölümün de tıpkı hayat gibi bir imtihan aracı olduğunu bizlere öğretmiştir. O, bir taraftan Nebîmize hitaben “Senden önceki hiçbir insanı ölümsüz yapmadık. Sanki sen ölürsen onlar sonsuza dek mi yaşayacaklar?” (Enbiyâ 21/34) diye buyururken diğer taraftan “Her canlı ölümü tadacaktır!” (Âl-i İmrân 3/185) düsturu ile ölümün herkes için geçerli ilahi bir kanun olduğunu ilan etmiştir. “Nerede olursanız olun, isterseniz sağlam kaleler içinde olun, ölüm sizi yakalayacak…” (Nisâ 4/78) ve “De ki: Kendisinden kaçtığınız ölüm sizi yakalayacak. Sonra, gizliyi de açıkta olanı da bilen Allah’ın huzuruna çıkarılacaksınız…” (Cuma 62/8) ayetleri de ölümden kaçışın asla mümkün olmadığını gösteren ilahi ilkelerdendir.
İnsanlar hayat kadar gerçek olan ölümden genelde;
– ölümün gerçek niteliği hakkında bilgi sahibi olmamaktan,
– ölümün zor ve acı veren bir olay olduğunu düşünmekten,
– ölümle birlikte maddi (mal-mülk gibi) ve manevi değerlerini (aile gibi) yitirecek olmaktan,
– bedenin çözülüp bozulmasıyla ruhun da aynı akıbete uğrayacağını zannetmekten,
– ölüm sonrasında başına gelecek şeyleri tam olarak bilmemek veya kötü şeyler geleceğini tahmin etmekten dolayı korkarlar.
Dr. Yahya Şenol
Yayımlandığı Yer: Kitap ve Hikmet Dergisi, Ocak-Şubat-Mart 2020, Sayı: 28, s. 34-38
Yazıyı görüntülemek için linke tıklayın: yahya-senol-kh-28-sayi-olume-hazirlik