ONBİRİNCİ KALKINMA PLANI’NDA EĞİTİM
Alternatif eğitim modellerin desteklenmesine yönelik yapılan atıf, özellikle dini yapılanmaların verdiği kreş – anaokulu gibi hizmetlerin denetlenmesi zorunluluğunu ortadan kaldırmamalıdır.
Ülkemizin kalkınma hedeflerini ve bu hedeflere ulaşabilmek için kamu tarafından uygulanacak politikaları içeren beş yıllık kalkınma planları, 1960’lardan beri hazırlanıyor. Bu planların en günceli olan On Birinci Kalkınma Planı, 23 Temmuz 2019 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Plan, 2019-2023 yıllarını kapsamakta olup, bu dönemin sonunda ulaşılmak istenen sosyoekonomik hedefleri ve bu hedeflere ulaşabilmek için kamu tarafından atılacak adımları içeriyor. Bu sebeple, On Birinci Kalkınma Planı’nda ortaya konan hedeflerin ve tedbirlerin, önümüzdeki beş yılda, tüm vatandaşlarımızı ve tüm sektörleri önemli derecede etkilemesi bekleniyor.
Planın vizyonu, “Daha fazla değer üreten, daha adil paylaşan, daha güçlü ve müreffeh Türkiye” olarak belirlenmiş. Planın amacı ise “Milletimizin temel değerlerini ve beklentilerini esas alarak ülkemizin uluslararası konumunu yükseltmek ve halkımızın refahını artırmak” olarak ifade ediliyor. Bu bağlamda, planda birçok ana hedef sıralanmış. Bu hedeflerden biri de “Nitelikli İnsan ve Güçlü Toplum” olarak belirlenmiş. Eğitimle ilgili atılacak adımlar, bu hedefin altında ele alınıyor. Süleymaniye Vakfı Eğitim Araştırmaları Topluluğu
olarak, planda yer alan eğitimle ilgili bazı politika ve tedbirleri değerlendirerek sizlerle paylaşmayı uygun gördük. Böylece, Planı incelemeye fırsat bulamamış okuyucularımızı bilgilendirmeyi ve Plan baz alınarak eğitim alanında yapılacak orta vadeli planlamalara katkı sunmayı hedefliyoruz.
Süleymaniye Vakfı Eğitim Araştırmaları Topluluğu’nun kaleme aldıkları bu yazı, Kitap ve Hikmet dergisinde 27. Sayı 7.Yıl Ekim, Kasım, Aralık 2019 tarihinde yayımlanmıştır.
Yazıyı görüntülemek için linke tıklayın: sveat-kh-27-sayi-onbirinci-kalkinma-planinda-egitim