Piyango Kuyruğuna Tebliğ
Allah’ın emir ve yasaklarına uymak bir tercih meselesidir
Bunu günlük hayata bakarsanız çok rahat gözlemleyebilirsiniz
Allah’ın emir ve yasaklarına uymayı tercih edenler; onları öğrenebilmek için çaba sarf eder, okur, dinler, sorar, öğrenmeye çalışır
Belki de bu yüzden öğrenmek isteyene “talebe” denirdi eskiden yani “talep eden”
Peki talep etmeyen için ne yapmak lazım
Başına dikilip zorla anlatmak çözüm mü
Günlük hayat aslında yaşadığımız bu sorunları öyle güzel yansıtıyor ki
Sosyologların, psikologların, ilahiyatçıların üzerinde derinlemesine düşünmesi gereken durumlarla karşılaşıveriyoruz günlük hayatın içinde
Örnek mi istiyorsunuz
Bir sosyal medya kanalının muhabirleri milli piyango gişesinin önünde yılbaşı çekilişi için kuyruğa girenlere broşür dağıtıp piyangonun haram olduğunu anlatmaya çalışıyor
Kuyruktakilerden bir kadın tepki veriyor
Sonra başka bir kadın karışıyor
Küfür kıyamet
Kadınların tavrının savunulacak bir tarafı yok
Bu kesin
ama doğruları anlatmak için doğru yerin orası olup olmadığını da sorgulamak lazım
Psikolojik açıdan doğru mu
Sosyolojik açıdan doğru mu
Tebliğ metodu açısından doğru mu
Düşünmek lazım
Öyle “Haydi gidelim, tebliğ yapalım, hem de kamera önünde” demekle bu işler olmuyor
“Harama haram demeyelim mi yani” diye itiraz edecekler olabilir belki
Diyelim elbette ama kime ama nasıl
“Tebliğ”le “kışkırtma” sözcükleri yanyana hiç iyi durmuyor bence
Bu yüzden keşke Allah’ın emir ve yasaklarını anlatmak isteyenler, biraz da Allah’ın insanların ruh halleri ve toplumların hareket biçimleri için koyduğu kuralları okusalar
Belki o zaman bu gibi durumlarla karşılaşmayız
Özlem Ata