YANLIŞ BİLDİĞİMİZ YANLIŞLAR
– Hocam, öncelikle bizi Konya’da ağırladığınız için teşekkür ediyoruz. Bu sayımızda konumuz “İslam tarihi boyunca siyasetin dini algı ve kaynaklara etkisi”. Dinin siyasî emellere alet edilmesi öteden beri süregelen bir hastalık. Biz de bu konuyu, en iyi bilen kişiden öğrenmek istedik.
– Evet, ben de sizlere çok teşekkür ediyorum. Çok güzel bir konu seçmişsiniz.
– Hocam, İslam’da meşru savaş şartları, Mümtehine Suresi’nin 8 ve 9. ayetlerinde bildirilmiştir. Peki buna rağmen, Nebimizin vefatından sonra, Müslümanlar fetih yapma gerekçelerini neye dayandırıyorlardı?
Şimdi, bir din doğduğu andan itibaren kendisini çevreye, hatta tüm dünyaya, tanıtma ihtiyacı hisseder. Onun için Hz. peygambere izafe edilen bir söz vardır; “Kur’an’ı tüm dünyaya yayınız.” Bir peygamber dinini yayacağı zaman çevresine tebliğ ile başlar. Tebliğsiz din olmaz. Hz. Peygamber, peygamberlik görevini aldığı andan itibaren, onun bu tebliğ görevini nasıl yürüttüğü birkaç safhada incelenebilir. Birinci safhası için ki en önemli safha budur- Hz. Peygamber insanların düşüncelerini dizayn ediyor. Bunu yaparken de iman esasları üzerinde duruyor. İman esaslarını insanlara telkin etmek suretiyle insanların zihinlerine bir düşünce kalıbı, Avrupalıların deyişiyle “düşünce formu” yerleştiriyor. Bunlar zaman içerisinde cemaatleşiyorlar. Hz. Peygamberin ilk sloganları hep bu yöndedir.
Mikail Bayram – Erdem Uygan
Yayımlandığı Yer: Kitap ve Hikmet Dergisi, sayı. 6, Temmuz-Eylül 2014, s. 50-61.
Röportajı görüntülemek için linke tıklayın: mikail-bayram-erdem-uygan-yanlıs-bildigimiz-yanlıslar-kh-6-sayi