Yeryüzünde Biraz Gezip Dolaştık
Rabbim, ilahi beyanında yeryüzünü bizim için emre amade kıldığını söyler ve onun her tarafını dolaşmanızı öğütler
Bana da nasip oldu hamdolsun, üç gün boyunca yeryüzünde biraz gezip dolaştım
Hem de derdi olan insanlarla beraber
Bosna Hersek’e gittik
Hem güzelliklerini hem gerçeklerini bir nebze görmek kısmet oldu
Yediğin içtiğin senin olsun, gördüklerini anlat derler ya
Dinleyeyim atalarımın sözünü ve dilim döndüğünce Bosna-Hersek izlenimlerimi anlatmaya çalışayım
Üç günlük seyahatimizin birinci günü adeta bir rüya ülkesinde hissettim kendimi
Her yer yemyeşil, adeta cennetten bir bahçe
Yol boyunca dizilmiş iki katlı, bahçeli, müstakil evlerin arasından geçiyorsunuz
Bosna’nın her yerinde size yol boyunca akarsular eşlik ediyor
Gittiğiniz her yerde başka başka güzellikler karşılıyor sizi
İlk gün, Blagay’da Sarı Saltuk tekkesini, Kravitsa şelalelerini, Poçitely’i ve muhteşem bir kanyonu gezdik
Herkes, insanlar ne güzel yerlerde yaşıyor diye düşünüyordu sanırım
Gerçekten de dünyada kolay kolay göremeyeceğiniz kadar güzel doğa harikalarıydı gittiğimiz yerler
Tarih de haziranın başı olduğu için her yer yemyeşil
Nehirler, şelaleler, kanyonlar başka başka güzel
ilk gün bedenimizi yorduk ama ruhumuz dinlendi diyebilirim
Ceddimizin İslam davası uğruna buralara kadar gelmiş olması ve silinmez izler bırakması da göğsümüzü oldukça kabarttı
Hatta neredeyse yaş olarak Bosna -Hersek’teki katliamları hatırlamasak herkesin burada çok mutlu yaşadığını düşünecektik
Rehberlerimiz Srebrenica’yı ikinci güne planlamışlar
Yaklaşık üç saatlik bir yolculuktan sonra şehitliğe vardık
Göz alabildiğince uzanan şehit mezarları karşıladı bizi
Şehitliğin metrelerce uzunluğundaki kitabesine göz gezdirdik önce
Aynı aileden onlarca kişinin adının alt alta yazılmış olması dikkatimizi çekti
Doğum ve ölüm tarihlerine baktık
Genç yaşlı demeden katledilmiş binlerce insan
İçimizdeki tarifsiz hüznü anlatabilmeye kelimeler yetmez
Zaten hemen şehitliğin karşısındaki müzeye geçince hüznümüz defaatle arttı
Burası eskiden bir fabrikaymış
Savaş zamanı Müslüman erkekleri burada toplamışlar
BM güvence verdiği için ellerindeki silahları teslim almışlar
ve savunmasız binlerce kişiyi kamyonlara bindirip katletmeye götürmüşler
Fabrikanın duvarlarında burada katledilen şehitlerin kan izleri hâlâ silinmemiş
Savaşa dair gördüğümüz fotoğraflar ve izlediğimiz kısacık belgesel yüreğinizi yaktı
Gencecik adamları sırayla kurşuna dizip sadece ikisini sağ bırakan
Ardından arkadaşlarının cesetlerini taşıtıp gömdürdükten sonra onları da katleden zalimler için Kahhar olan Rabbim var
ve yaşasın cehennem
Dar-ı dünya da zindan olsun üzerlerine inşallah
Ölüm melekleri canlarını alırken katlettikleri her can için azaplarına azap katsın
Amin diyenler sağ olsun
Aliya’nın ve aziz şehitlerin ruhu şad olsun
Bu savaşı gelecek nesillere unutturmamak için savaşta zarar görmüş mekanların korunmasını vasiyet eden Aliya, seni o topraklarda gerçekten anladığımı hissettim
Savaş sonrasında evine döndüğünde Müslüman yurdunda bahçesine izinsiz dikilen bir kiliseyle karşılaşan Fata Nine
Kiliseyi yıktırmak için verdiğin mücadeleden gurur duydum
Davanı milyon dolarlara değişmeyen ninem, sen ne güzel bir örneksin
116 kişinin yakılarak katledildiği Ahmiçi köyünde çocuklara İslam’ı anlatan, Kuran’ı anlayarak okumayı öğreten imam, sen ne güzel imamsın
Ziyaret ettiğimiz medreselerdeki müminler, siz ne güzel müminlersiniz
ve sen Bosna’ m; akarsularınla, vadilerinle, milli parklarınla, şelalelerinle
Ölse de diri olan şehitlerinle, sen ne güzel bir memleketsin
Rabbim sana bir daha savaş yüzü göstermesin
Söz sonu
Bu geziye vesile olan herkese ve Bosna’daki rehberlerimize selam
Yola devam
Özlem Ata’nın kaleme aldığı bu yazı, 16.06.2016 tarihinde Fıtrat Haber sitesinde yayımlanmıştır.